2 Ocak 2024 Salı

Toplumu Eğitim Aracı Yönetim


 

Eğitim kavramı her alanda kullanılır. Eğitim şart denir. Karşılaşılan bir soruna çözüm olarak eğitim sunulur. Eğitim, her derde deva, her kapıya uyan bir maymuncuk misali her şeyin çözümü, çaresidir. Bu söylemi kullanmayan yoktur toplumda. Yönetenler de yönetilenlerde kullanır. Yaşlı, genç, okumuş, cahil. Ne olursa olsun herkes için geçerli olan bu söylem üzerinde derinliğine düşünüldüğünü söylemek zordur.

Eğitim kavramı toplumdaki pek çok kavram gibi herkes tarafından tam olarak anlaşılmadan bilindiği düşünülen bir kavramdır. Benzer şekilde siyaset, din, ekonomi, sporda futbol gibi pek çok konuda bilgi sahibi olmayan kimse yoktur. Herkesin söyleyecek bir sözü vardır. Bu konularda her ortamda herkes kendince fikirler ortaya koyar. Ortaya koyulan fikirler etrafından gruplaşılır, tartışılır, hatta kavgalar yapılır.

Eğitim kavramının geniş anlamda ve dar anlamda pek çok anlamları vardır. Bilgilenme süreci anlamında en geniş anlamda eğitim, herkes tarafından söylem bazında çözüm aracı olarak kast edilen kavramdır. Ancak bu kadar kapsamlı bir kavramın toplumsal sorunlara çözüm olarak sadece kullanılması sonuç vermez. Eğitimin sorunlara çözüm üretecek düzeyde işlevsel olabilmesi için çok daha ete kemiğe bürünmüş bir şekilde ele alınması gerekmektedir.

Dar anlamda eğitim okulda yapılan eğitimdir. Bu anlamda eğitimde öğretmen-öğrenci etkileşimi söz konusudur. Buna örgün eğitim de denir. Örgün eğitim belirli yaş gruplarındaki kişilere yönelik olarak uygulanabilir. Toplumun tümünü örgün eğitim sürecine alabilmek mümkün değildir. Örgün eğitim belirli yaş dönemleri için zorunlu/isteğe bağlı olmak üzere sınırları belirlenmiş fiziki ortamlarda uygulanır. Toplumun tüm kesimlerini sınırları belirlenmiş fiziki ortamlara alınarak eğitime tabi tutulması mümkün olamaz.

Eğitimin yetişkinlere bakan yönü yaygın eğitim kavramı ile nitelenir. Yaygın eğitim toplumda herkese yönelik olarak yapılabilir. Bununla birlikte bu tür bir eğitim sürecinde de gönüllülük vardır. Yaygın eğitim ihtiyacı hisseden herkes benzer kişilerle bir araya gelerek bu tür eğitimleri sunan kurum ve kuruluşlardan eğitim talebinde bulunabilir. Bu tür eğitimde de istek ve ihtiyaçlar söz konusudur.

Toplum her tür insanın bir arada bulunmasından oluşur. Toplumu insan yığını olmaktan çıkaran şey devlet otoritesinin güdümünde sınırları belirlenmiş bir toprak parçası üzerinde yaşama düzeninin olmasıdır. Devlet otoritesi toplu halde yaşayan insan yığınlarını toplumsal bir düzen içinde bulunmalarını sağlar. Devlet otoritesi yönetim kavramı ile vücut bulur, canlanır. Yönetim, devlet otoritesini kullanmayı gerektirir. Toplumda herkesin uyacağı kuralları devlet otoritesi çıkardığı hukuk kuralları ile belirler. Hukuk kurallarının çıkarılması yönetim sistemlerine göre farklı şekillerde olur. Yönetim gücü toplumda herkese etki etme imkanına sahiptir. Yönetim, toplumlara yön veren güçtür. Yönetimin işleyiş düzeni toplumdaki herkesin hayatını şekiller. Yönetim iyi bir işleyiş düzenine sahip ise toplumun hayatında iyilikler yaygınlaşır. İyiliklerin yaygınlaşamaması yönetimin iyi işlememesinden kaynaklanır. Yönetim, toplumun hayatına etki edecek kuralları koyarken, hayatın içinde bunların uygulanmasını temin ederken toplumun tüm bireylerinin zihinlerini, hayata bakışlarını, yaşam şekillerini belirler. Toplumun içindeki herkes yönetimin uygulamalarına göre davranış şekilleri kazanır. Toplumsal kurallar davranış şekillerini sınırlar. Ahlak kuralları ile hukuk kuralları arasında farkı ortaya koyan uzmanlar hukuk kurallarını devlet otoritesi tarafından desteklenmeleri itibariyle ahlak kurallarından daha güçlü olarak kabul eder. Devlet otoritesi yönetim gücüdür. Yönetim, gücünü kullanırken toplumsal hayatın içinde eğitim işlevi görür. Toplum tek tek bireylerden oluşmakla birlikte aile ve diğer gruplar aracılığıyla sosyalleşme/sosyalleştirme işlevine de sahiptir. Bireyler sosyalleşirken toplumdaki mevcut kuralların herkes tarafından nasıl algılandığını görür. Buna göre etkilenir. Davranışlarına yön verir. Sosyalleşme süreci toplumda var olan kuralların nasıl hayata geçtiği ile doğrudan ilgilidir. Devlet otoritesini kullanan yönetim gücü onu kullanan kişilerin bakış açılarından, tutum ve davranışlarından doğrudan etkilenir. Yönetim bu yönüyle önemli bir toplumsal eğitim aracıdır. Yönetim gücünü kullananlar toplumu iyi eğitmek istiyorsa mevcut kuralları herkesin yararına olacak şekilde belirlemelidir. Herkesin yararı üzerine belirlenmiş kuralların belirli kişi ve grupların lehine olacak şekilde esnetilmesi, uygulanmaması, bazılarına farklı uygulanması toplumsal algıyı olumsuz etkiler. Belirlenmiş kuralların herkes için aynı şekilde kullanılması adalettir. Yönetim adaletli bir şekilde işletilirse toplumun eğitimi iyiye doğru olur. Tersi bir durumda kötülükler yaygınlaşır.

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Eğitim Yönetim İlişkisi Üzerine

Eğitim sistemi insan ilişkilerinin yoğun olduğu bir çalışma alanı/sektör. Her sektörün kendi işleyiş düzeni vardır. Yürütülen faaliyetin öze...