8 Aralık 2023 Cuma

Yanlışlık Nerede?


Memleket bu günlerde sosyal medya fenomenlerine yönelik yapılan operasyonlarla çalkalanıyor. Sosyal medya fenomenleri kara para aklamakla, uyuşturucu ve diğer alanlarda kazanılan paraların aklanmasına yönelik yaptıkları yolsuzluklar her gün saatlerce haber kanallarında, tartışma programlarında gündeme geliyor. Benzer şekilde yemek sektöründeki fenomenlerin vergi vermemesi, bankacılık sektöründeki yolsuzluk ve usulsüzlükler de yine ülkemizdeki gayri meşru ekonomik faaliyetlerin hangi boyutlara ulaştığını gösteren sayısız örneklerden ilk akla gelenler. Kaçak elektrik, kaçak göçmen, kaçak işçi ve daha birçok alanda kaçakların sonu gelmiyor. Geçmişten beri avukatlar, doktorlar ve kuyumcular gibi toplumun üst düzey ekonomik sınıfı içinde olanlardan alınan/alınamayan komik vergi gelirleri hep gündemde olurdu. Bugünkü yaşananlar bu düzeyi kat kat aşıldığını gösteriyor.

Tüm bu yaşananlar ülkemizde var olan ekonomik faaliyet diye nitelenen üretim, tüketim ve paylaşım sistemindeki başıboşluğu gösteriyor. Toplumsal hayatın içinde başıboşluk yaşanan her alan aslında gerçekte boşluk olarak kalmıyor. Mevcut boşluk fırsatçılar tarafından anında dolduruluyor. Kural ve kaidelerin hakim olmadığı yerde şahısların menfaatlerine göre oluşturduğu kural ve kaidelerin hakimiyetini oluşturuyor. Toplumun genel yararına uygun bir sistem kurulup işletilmediği anda şahısların veya küçük menfaat gruplarının oluşturduğu sistemler kurulup işletiliyor.

Toplumsal hayatın içinde en büyük güç ve otorite devlete aittir. Devlet soyut bir yapı olmakla birlikte kamu hizmeti üretmesi amacıyla oluşturulmuş kurum ve kuruluşların işleyiş sistemleri, yönetim organları aracılığıyla somutlaşıyor. Dolayısıyla aslında devlet hiç de soyut bir yapı değildir. Devlet otoritesini temsil eden makamlarda oturan kişilerin yapıp ettikleri devletin gücünün toplumun genel yararına bir işleyiş düzeninin oluşmasına neden olur. Devlet otoritesini temsil eden makamlar üzerine düşen görev ve sorumlulukları yerine getirmediği/getiremediği zaman boşluk ortaya çıkar. Ülkemizde yaşanan tam olarak budur. Devlet otoritesini temsil edenler toplumun genel yararına yönelik işleyişi kuramadıkları için toplumsal hayatın her alanında boşluklar oluşmuş durumda. Bu boşluklardan yararlananlar yıllar yılı bu ülkede kayıt dışı ekonominin her geçen gün büyüyüp kökleşmesine neden olmuştur.

Devlet sistemlerinde en önemli faaliyet yönetim faaliyetidir. Yönetim, toplumsal hayatın her alanını içine alır. Devletin soyut yapısı yönetim faaliyetleri ile somutlaşır. Toplumun içinde var olan her faaliyet yönetim faaliyetinin konusudur. Devlet sisteminin yönetim faaliyeti iyi işlerse toplumdaki huzur, mutluluk, refah artarken iyi işlemeyen durumlarda güce sahip olanlar kendi güçleri oranında etki sahibi olup oluşturdukları menfaat sistemlerini kendi yararlarına kullanır hale geliyorlar. Ülkemizde var olan yolsuzluk, usulsüzlük ve boşluklar bunun somut bir örneği.

Yönetim faaliyetleri pek çok alt faaliyetin birleşimiyle ortaya çıkıyor. En güçlü alt faaliyetlerden birisi de denetimdir. Denetim faaliyeti yönetim faaliyetlerinin istendik şekilde ortaya çıkabilmesi için hayati bir faaliyettir. Ekonomik hayat en başta olmak üzere tüm alanlarda etkin bir yönetim için denetim olmazsa olmazdır. Ülkemizde yaşanan tüm sorunların çözümü etkin bir yönetim ve denetim sisteminin kurulması ile mümkündür. Yönetim, en üst düzeyde devlet politikasına yön verme yetki ve sorumluluğunu elinde bulunduranların elinde bir araçtır. Yönetim faaliyeti ve alt bileşenlerinin tümünün toplumdaki sıradan her bir birey tarafından tam olarak doğru bir şekilde kavranması, anlaşılması mümkün değildir. Yönetim faaliyetinin başlaması, gelişmesi ve sonuçlanması bir anda olup bitmez. Her bir aşama farklı zamanlarda, yerlerde ve şekillerde yapılan faaliyetlerin sonucu olarak ortaya çıkar. Yönetim faaliyetinin bu karmaşık yapısı nedeniyle toplumsal hayatın içinde karşılaşılan olaylarla ilgisi doğrudan kurulup anlaşılamamasına neden olmaktadır.

Ülkemiz özelinde bakıldığında mevcut siyasal iktidar yönetim aracını son yirmi yılı aşan süre içinde istediği gibi kullanabilmektedir. Ülkemizde yaşanan son dönemdeki yolsuzluk, usulsüzlük ve kaçaklar yönetim aracının toplumun genel yararına yönelik olarak istenen şekilde kullanılamadığının en açık göstergesi. Devleti yönetme yetkisi ülkemizde demokratik seçim sistemi ile elde edildiği söyleniyor. Demokratik seçim sisteminin ülkemizde varlığı inkar edilemez. Demokratik seçim sistemi halka söz hakkı vermeyi gerektiriyor. Halk da seçimlerde bu yetkiyi istediği kişiye veriyor. Bir yönüyle iktidara gelenlerin yaptığı uygulamaların halk tarafından beğenilmemesi söz konusu olsa bu yetkiyi mevcut iktidarın alamaması gerekir. Halk iktidara yönetme yetkisini verdiğine göre yapılan uygulamaları beğeniyor demektir. Öyle ise halkın mevcut yolsuzluk, usulsüzlük ve kaçaklardan hoşlandığı iddiası boş bir iddia değildir denebilir. Bir toplum yolsuzluk, usulsüzlük ve kaçaklardan nasıl hoşlanır sorusuna cevap vermek zor görünüyor. Bir yerlerde yanlış var ama nerede?

 

 


 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Eğitimde Müfredat Açmazı

Bizde eğitim denilince okullar, okullar deyince sınıflar, sınıflar deyince de dersler akla gelir. Millî Eğitim Bakanlığı güya ders içerikler...