21 Şubat 2022 Pazartesi

Öğretmenlik Meslek Kanunu Üzerine

Eğitim ve kültür konusunda yeterince başarılı olamadık itirafını dile getiren iktidar kanuni düzenlemelerle başarıya ulaşmaya çalışıyor. En son Öğretmenlik Meslek Kanunu yürürlüğe girdi. Kanunun hazırlanması, mecliste görüşülmesi, kabul edilmesi iktidar ve destekçisi ittifak bileşenlerinin gayreti ile toplumda fazla gündeme gelmeden istendiği şekliyle tamamlandı. Toplum nezdinde tartışılmadan yapılan yasal düzenlemeler ne kadar hayatın içinde yaşanan sorunlara çözüm olacak zamanla görülecek. Bununla birlikte ortaya çıkan esere bakarak da bir takım değerlendirmeler yapılabilir. Kanunun yapılacağına dair söylemler uzun zamandır dile getiriliyordu. Bu söylemler toplumda büyük beklentiler oluşturmuştu. Ortaya çıkan eser toplumda büyük bir hayal kırıklığına neden oldu. Adı öğretmenlik mesleği olmakla birlikte öğretmenlik mesleğine dair küçük bir bölümü konu alan bir kanuni düzenlemenin fazla bir etkisinin olacağını düşünmek abesle iştigalden öte bir anlam taşımıyor. On iki maddelik kanun metninde öğretmenliğe dair dört madde mesleğe dair açıklama ve düzenlemeler getirirken diğer sekiz madde rutin yasal metinlerde olan amaç, kapsam, yürürlük ve yürütme gibi başlıkları taşıyor. Dört madde ise adaylık, meslekte kariyer basamakları kavramları dışında diğer yasal düzenlemelerdeki kavramların tekrarından başka yeni bir şey içermiyor. Adaylıkla ilgili hükümler geçmişte başka düzenlemelerde yer almıştı. Mesleki kariyer basamakları da aslında geçmişte gelişi güzel bir şekilde hazırlanmıştı. İtirazlar sonrası ortaya çıkan hukuki boşluklar bu yasal düzenleme ile giderilmeye çalışılmış gibi görünüyor. Aslında meslek kanunu gibi önemli bir düzenleme geliyor imajı altında içi boş bir kanun doğmuş oldu. Bu düzenlemenin eğitim sistemindeki hemen hiçbir soruna çözüm üretmeyeceğini söylemek kehanet olmayacaktır.

Yıllar yılı bakanlık tarafından yapılan çalışmalarla ortaya konulmuş olan genel ve özel öğretmenlik yeterliklerine ilişkin hiçbir atıf yok. Devlet memurları kanununda geçen haklar, yasaklar, sorumluluklar, izinler, sosyal ve mali haklar, disipline yönelik düzenlemeler, mesleğin gereği olan nitelikler yanında mesleğe yakışmayan davranışlara yönelik düzenleyici ilkeler, eğitim kademelerine ilişkin farklılıklar, geçişler, emeklilik, meslekten çıkarılma, genel memurluk ile öğretmenlik arasındaki farkları belirleyen genel çerçeve, eğitim sisteminin içinde yer alan diğer alanlarla öğretmenlik mesleği arasındaki ilişki, özel ve genel eğitime yönelik kavramlar ve daha pek çok öğretmenlik mesleğini ilgilendiren konular meslek kanununda yer kendine yer bulamamış.

Okullarda öğretmenlik sıfatını taşıdığı halde öğretmenlik mesleğine yakışmayan davranışları nedeniyle gündeme gelen onlarca olaya haber kanalları aracılığıyla şahit olunuyor. Öğretmenlik meslek kanunu haber kanallarında çıkan bu tür olaylara çözüm getirmekten çok uzak. Okullarda öğretmenlik mesleğinin gereğini yerine getirmekten uzak davranışları nedeniyle şikayetlere konu olan bir öğretmene bu kanun ne tür bir düzenleme getirdi sorusu havada kalıyor. Okullarda öğrencilerine gerektiği gibi örnek olamayan, taciz, dayak, hakaret ve benzeri davranışlar gösteren öğretmenlere okul idareleri ve soruşturmacılar devlet memurları için getirilmiş genel yaptırımlar dışında bir işlem yapamıyor. Disiplin cezaları yanında görev yeri değişikliği yapılarak başka bir okula giden ve aynı davranışları orada da sürdüren öğretmenlik mesleği mensubu için yeni meslek kanunu bir düzenleme içermiyor. Öğretmenlik yapamayacak durumda olan bir kişinin öğretmenlik mesleğinden uzaklaştırılmasını sağlayacak hukuki bir alt yapı halen yok. Öğrenciler başta olmak üzere nitelikli bir eğitim hizmeti sunma sorumluluğunu yüklenmiş olan devlet nitelikli eğitimin ilk şartı olan nitelikli öğretmeni tanımlayabilecek bir meslek kanununu yine yapabilmiş değil. Eğitim sistemini yöneten yetkililere ve makamlara yol gösteren bir meslek kanunu olması beklenirken boş bir düzenleme ortaya çıkmış görünüyor.

1930’lu 1940’lı yıllarda çıkarılmış olan eğitimle/öğretmenlerle ilgili özel kanunlar 2014 yılında kaldırılmıştı. Bu kanunlar yıllarca yürürlükte kalmakla birlikte pek çok hükmünün uygulanması imkansız hale gelmişti. Bu kanunların kaldırılması eğitim sistemimiz açısından önemli bir adımdı. Bununla birlikte yeni kanunun bu iki kanun kadar bile eğitimle, öğretmenle ilgili hükümleri içermemesi büyük bir eksiklik. Eğitim ve kültürde başarısızlığın böylesi eksik bakış açısıyla giderileceğini beklememek gerekiyor. Eğitim ve kültür konusunda eksiklerin görülmesi teşhisin koyulması adına önemli bir adım gibi görünse de teşhise uygulanacak tedavi yönteminin doğru bir şekilde belirlenememiş olması eksiklerin giderilemeyeceğine olan inancı ne yazık ki daha da pekiştiriyor.

Eğitim gibi toplumun hemen tüm kesimlerini ilgilendiren bir alanda toplumun gücünün, potansiyelinin dahil edilememesi toplumsal sinerjinin ortaya çıkarılamamasında önemli bir gerekçe. Toplumu dışarda tutarak toplumun sorunlarına çözüm bulabilmek boşuna bir çaba. Bu çabayı topluma hizmet adına yapıyorum iddiası toplumu olduğu kadar bu iddianın sahiplerini de aldatmaktan başka bir işe yaramıyor. Söylemler ne olursa olsun yapılanlar söylemleri gölgede bırakıyor. İktidarın önde gelenleri biz topluma efendilik yapmaya değil, hizmetkar olmaya geldik diye diye yıllar yılı toplumu uyuttu. Bu söylemleri kullanarak toplumun tüm rantını kendi tekeline alarak taraftarlarına dağıtan iktidar bu yolla gelişilebileceğini zannetti. Oysa toplumun tümünü içermeyen hiçbir faaliyet toplumun gelişmesine katkı sağlamıyor. Küçük bir azınlık gelişip zenginleşse de toplumun genel görünümüne etki edemiyor. Gelişen taraf görüntüde güçlenirken aslında toplumun çoğunluğunun dibe vurmasına engel olamıyor. Sonuçta bir süre sonra herkes toptan batıyor. Bugün ülkenin geldiği durum da bu. Ekonomik durum zenginleşen iktidar yanlılarına rağmen çöküntüye doğru gidiyor. Buna da engel olunamıyor. Ekonomik sorunlar her alanı etkiliyor. Eğitimde yaşanan da bu.

 

 

              Muhalifbakış

                                          izmirmuhammedali@gmail.com

 

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Eğitimde Müfredat Açmazı

Bizde eğitim denilince okullar, okullar deyince sınıflar, sınıflar deyince de dersler akla gelir. Millî Eğitim Bakanlığı güya ders içerikler...