7 Mart 2019 Perşembe

Çatışmacı Söylem, Seçimler, HDP ve MHP


Seçimler yaklaşırken seçim meydanları da büyük bir hızla kızışmaya devam ediyor. Cumhurbaşkanı her zamanki performansını ortaya koyarak gitmedik il bırakmayacak gibi görünüyor.
Cumhur ittifakı adı altında oluşturulan koalisyona karşı Millet ittifakı olarak karşı bir koalisyon oluştu. HDP bunların ikisi tarafından da kolaylıkla kabul edilemiyor. Cumhur ittifakı HDP’yi Milli ittifakın içinde göstermeye çalışarak adeta milletin gözünde şeytanlaştırmaya çalışıyor. HDP yöneticilerinin geçmişte dile getirdiği söylemleri meydanlarda kullanarak HDP=PKK durumuna getirmeye çalışıyor. PKK terör örgütünün toplumun büyük çoğunluğunun gözündeki kötü durumunu kendi lehinde bir araç olarak kullanmaya çalışıyor. Millet ittifakı da HDP ile aynı pozisyonda bulunduğunu açık bir şekilde ifade edemiyor. Perde arkasında HDP ile Millet ittifakı arasında bir işbirliği olduğu kesin.
Cumhur ittifakı ile HDP arasında bir yakınlığın olması mümkün değil. HDP Türkiye yasalarına göre kurulmuş olan ve varlığını devam ettiren bir parti. Bu yönüyle HDP=PKK demek tam olarak doğru olmaz. Ancak HDP ile PKK arasında bir bağın olmadığını da söylemek yine aynı şekilde doğru olmaz. HDP ülkede beş milyondan fazla oy alan bir parti. Bu partiye oy veren milyonlarca insanı PKK’lı diye kabul etmek doğru olmaz. HPD bir yönüyle MHP’nin karşısında yer alan bir parti. MHP’nin yaptığı Türk milliyetçiliği HDP’yi doğurmuş durumda. Onlar da Kürt milliyetçiliği yapıyorlar.
Türk milliyetçiliği yapılabilir ancak Kürt milliyetçiliği yapılamaz demek sözden ileri bir anlam taşımamaktadır. Sonuçta insanlar milliyetlerini seçemiyorlar. Herkes kendi milliyetini sevmekte özgür ise Türk Milliyetçiliği yapılabilir ancak başkaları bunu yapamaz demek kendi içinde bir çelişki taşıyor. Burası Türkiye, dolayısı ile bu memleket bizim, buna göre biz Türk Milliyetçiliği yapabiliriz demek de doğru olmaz. Zira bu ülkede doğup büyüyen herkes bu memleketin bir üyesi olarak burada yaşama hakkına sahip. Türkiye’de isen Türksün diye bir söylemi de herkes tarafından kabul edilmek zorunda olan bir önerme olarak ileri sürmek de doğru değil. Ülkenin her yerinde yaşayan insanlar doğup büyüdükleri toprakların sahibi konumundalar. Bu nedenle ülke içinde bir milliyetçilik anlayışını her noktaya aynı şekilde sunabilmeniz mümkün de değil. Sunsanız dahi bunu kabul eden insan sayısı oldukça az. Yaşadıklarımız bunun gerçekliğini gösteriyor. Kürt diye bir milliyet olmadığı için Kürt milliyetçiliği de yapılamaz iddiasını ileri sürmek de yine çok anlamlı ve kabul edilebilir bir argüman değildir. Sonuçta insanların hisleri söylenenlerle ne kadar değiştirilebilir? His, duygu, düşünce zorlama ile, dayatma ile değiştirilebilecek bir şey değil.
Bu çerçevede milliyetçilik siyaseti üzerinden toplumda birlik beraberlik duygusunun geliştirilmesinde önemli sorunların olduğu görülüyor. MHP’nin söylemleri sadece kendisinin güçlü olduğu yerlerle sınırlı kalırken aynı şekilde HDP’nin söylemleri de yine onların güçlü olduğu yerlerle sınırlı. Seçimlerde de bu durum açıkça görülüyor. MHP ülkenin büyük çoğunluğunda yok hükmünde iken HDP de yine benzer şekilde sınırlı yerlerde varlığını ortaya koyabiliyor. Her iki grup bir araya gelerek ülkenin menfaatleri doğrultusunda birleşemiyorlar.
Çatışmacı bir söylem, siyaset ve davranış anlayışı karşılıklı cepheleşmeyi getiriyor. Cepheleşme mücadeleyi getiriyor. Mücadele ise zamanla karşısındakine karşı mevzi kazanma çabasını doğuruyor. Kim kimi yenecek hale gelirse hakimiyet ona geçecek gibi bir anlayış doğuyor. Bu ülkenin menfaatine, yararına bir durum değil. Bu çerçevede bu seçimlerde yapılan bu propaganda doğru bir propaganda gibi görünmüyor. Bu söylemi en çok cumhurbaşkanı kullanıyor. Dolayısı ile yanlışı yapan cumhurbaşkanı olunca söylenecek fazla bir şey bulmak zorlaşıyor. Cumhurbaşkanı bu söylemi ile MHP’yi yanında tutuyor. MHP ile AK PARTİ/AKP arasında işbirliğinin aracı olarak bu söylem kullanılıyor. MHP’nin cumhurbaşkanının yanında yer alması özellikle mecliste hükümetin elini güçlendiriyor. Bu işbirliğinde MHP de kendince kazanımlar elde ediyor. MHP oy oranı itibariyle elde edemeyeceği bir güce bu işbirliği sayesinde ulaşmış oluyor. Bu işbirliği şimdilik belli bir başarı kazanmış gibi görünmekle birlikte kalıcı olmayacaktır. Siyasi alanda var olan bu işbirliği geçici bir işbirliği olmak zorunda. Geçmişte işbirliği yapan bu iki parti birbirlerine söylemedik söz, etmedik hakaret bırakmamıştı. Geçmişteki düşmanlık bugün işbirliğine dönmüş durumda. Bu işbirliği de ileride değişecektir. Bu nedenle söylenen sözlere her zaman dikkat etmek gerekiyor. Bu konuda sayısız sözler söylenmiş.
Önümüzdeki yerel seçimler bu yönüyle önemli. Çatışmacı siyasi söylemin toplum tarafından ne kadar kabul edileceğinin ölçüleceği bir sınav olacak. Bu sınavda kim kazanacak kim kaybedecek bekleyip göreceğiz ancak ülkenin bundan kazanç sağlamayacağı kesin.

Muhalifbakış
                                                       izmirmuhammedali@gmail.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Eğitimde Müfredat Açmazı

Bizde eğitim denilince okullar, okullar deyince sınıflar, sınıflar deyince de dersler akla gelir. Millî Eğitim Bakanlığı güya ders içerikler...