19 Temmuz 2024 Cuma

Çaresizseniz Çare Sizsiniz


Ülkede yaşanan sorunlara dair doğru sorular sorulmazsa doğru bir cevaba, dolayısıyla çözüme ulaşabilmek de zorlaşır. Hangi alanda hangi soruyu sormak gerekir? Sorusu üzerinde özellikle herkesin düşünmesi gerekiyor.

Toplu yaşanan her ortamda pek çok olgu, olay iç içe geçmiş durumdadır. Hangi olay ve olgunun neyle ilgisi var sorusunun cevabı kişiye, yere, zamana göre değişiyor.

Her insan kendi ilgi alanına göre dikkatini, gücünü bir alana teksif edip yöneltiyor. Bu durumda herkes için ortak bir noktanın bulunması oldukça zor.

Temel saik ekonomi. Ekonomi, yani para. Ekonomi, maddi imkan demek. Maddi imkan bireyin kendi gücü ile sınırlı olmakla birlikte başkasının gücünü işe koşma aracına ihtiyaç duyuluyor. Başkasının gücünü işe koşmak için bir menfaat sunmadan bir başkasının gönüllü gücünü kullanabilmek mümkün değil. Bu ise kişisel gücün dışında başka güçleri gerektirir. En büyük güç ise bugün paradır. Para ise ekonomiye bağlıdır.

Günümüz dünyasında başkalarının gücünü kullanma aracı temel olarak ekonomik güce dayanıyor.

Ekonomik güç unsurlarının gelişmesi için gereken pek çok unsurun alt yapı olarak oluşması gerekiyor.

Şahsi ekonomik güç şahsi hedefler doğrultusunda kullanılarak işe yarar. Şahsi ekonomik gücün etki alanı sınırlıdır.

Şahsi ekonomik güçlerin birleşmesi halinde daha büyük güçler ortaya çıkabilir. Bu ise şahısların üstünde güçlü yapılara ihtiyaç göstermektedir.

Şahısları aşan güçlü yapıların en büyüğü devlettir. Kamu gücüdür.

Devletin işleyiş düzeni ekonomik işleyişi büyük oranda etkiler.

Toplumların hayatları devlet düzenlerinin işleyiş düzenlerine doğrudan bağlıdır. Devletin işleyiş düzenine genel yönetim sistemi de denir.

Genel yönetim sistemlerinin işleyişi toplumun hayatını olumlu da etkileyebilir, olumsuz da etkileyebilir.

Genel yönetim sistemleri sorunlu olan toplumların hayatları zordur.

Türkiye genel yönetim sistemi uzun zamandır sorunlarla boğuşmaktadır. Bugün ülkenin içine düştüğü kaosun temel sebebi genel yönetimdeki bozukluktur.

Genel yönetim sistemindeki bozukluğun pek çok sebebi vardır.

Genel yönetim sistemindeki bozukluğun tarihi, kültürel, iç, dış, siyasal, sosyal temelleri vardır.

Başka ülkelerin şartları, mevcut durumları incelendiğinde her ülke için geçerli tek bir nedenin ortaya konulması güçtür.

Ülkelerin sahip olduğu yer altı, yer üstü zenginlik kaynaklarının azlığı veya çokluğu, coğrafya, iklim gibi unsurlar en önemli neden olarak kabul edilemez.

Türkiye’de bugün yaşanan kaosa yönelik değerlendirme yapanlar iktidara yakınlık veya karşıtlık durumuna göre farklı şekillerde gruplanıyorlar.

Taraftar olanlar kaosun sebebini dış güçler, pandemi, deprem, FETÖ benzeri yapıların iktidara karşı mücadele etmeleri, çevremizdeki savaşlar şeklinde sıralayıp iktidarın buna rağmen başarılı bir mücadele verdiğini kabul ediyorlar. Ekonomik sorunlardan enflasyonun dünyada her ülke için söz konusu olduğunu da iddia ediyorlar.  

İktidar yanlılarının gösterdiği gerekçeler üzerinde durulduğunda dış güçler unsurunun her zaman bu ülke için geçerli olduğu görülecektir. Tarihi süreç içinde Osmanlı’dan bu yana dış güçler için Osmanlı ve sonra Türkiye her zaman bir doğu sorunu olarak görüldü. Dış güçler sorunu her zaman vardı. Bundan sonra da her zaman olacaktır. Burada dış güçleri bir ayak bağı olarak görmek gerçekçi bir mazeret değildir. Rusya’nın sıcak denizleri, Yunanistan’ın megalo ideası gibi bizim ülkemizin de bir dış güçlerle mücadele politikası geliştirilmesi gerektiği halde halen bu konuda geliştirilmiş bir politikadan söz edilememektedir. Bu durum bugünkü gibi geçmiş iktidarların da en büyük eksikliğidir. Bununla birlikte geçmişten bu yana hiçbir iktidar bugünkü iktidarın sahip olduğu güç ve imkana sahip olamamıştır. Bu iktidar geçmişte yapılan hatalardan yararlanarak bu güç ve imkanları eline almıştır. 2002-2010 arası varlık yokluk mücadelesi etmek zorunda kalmış bile olsa bu dönemde pek çok temel politikanın alt yapısını oluşturmak mümkün iken bu iktidar ne yazık ki bunu başaramamıştır. Mücadeleyi doğru politikalara dayanan bir devlet yönetim sistemi/anlayışı geliştirmek yerine perde arkasından kendisini desteklediğini zannettiği gruplara/kişilere/çevrelere yol açarak gücünü pekiştirmeye yöneldi. Bu temel yanlış sonuçta her tür iç ve dış sorunun daha da büyümesine yol açtı. FETÖ türü yapılar dış ve iç kaynaklı büyük bir sorun olarak iktidarı sarstı. Aslında iktidar yaptığı yanlışın sonucunu görmekten başka bir şeyle karşılaşmadı.

Pandemi dünyada herkes için büyük bir sorun olarak yaşanmakla birlikte özellikle doğru politikalar üretmiş olan devlet ve toplumlar bu süreçten daha az etkilenmiş iken biz bu konuda da politikasız ve yanlış yönetim uygulamaları sayesinde daha büyük bir zarar yaşadık.

2023 Şubatında yaşanan deprem ülke için büyük bir ekonomik sarsıntıya yol açtığı açık. Fakat bu da genel olarak devlet yönetiminin sorunlu işleyişinin bir sonucu olarak çok daha fazla etki doğurdu. 1999 yılında yaşanan Marmara depremleri sonrası ülkede tümüyle deprem seferberliği başlatılmıştı. 2023 yılında yaşanan deprem bu seferberliğin gerektiği gibi yürütülmediğini gösterdi. 1999-2023 tarihleri arasında üç yıl hariç tümüyle iktidarı elinde tutan iktidarın 1999 deprem seferberliğinin gereklerini yapmak yerine kendine yakın kişileri inşaat sektörü aracılığıyla zengin etme dışında fazla bir şey yapmadığını gösteriyor. Merkezi ve yerel yönetimlerin inşaat sektöründe işin gereğini yapmak yerine rantı paylaşmayı tercih etmiş olduklarını gösteriyor. 2023 depreminde sadece eski binalar yıkılmadı. Bu deprem ülkenin imar sisteminin ne kadar başıboş bırakıldığını da gösterdi.

Yaşanan ekonomik sorunların tüm dünyanın baş derdi olduğu söylense de hiçbir ülkede bizdeki kadar sarsıcı bir durum yaşanmıyor. Her ülkenin yaşadığı enflasyonu bizim ülkemiz en az 10-15 kat fazlasıyla yaşıyor. Maliye bakanı ülkede pek çok gözde mesleklerde pek çok kimsenin vergi vermediğini söylüyor. Kayıt dışı, kayıp kaçak ülkede her zaman konuşulan bir sorun olmasına rağmen iktidar sanki bunu ilk defa görüyor gibi davranıyor.

Ülkemizde geçmişten bu güne gelen sorunların tek tek çözülerek tarihe karıştığını iddia edebilmek ne yazık ki çok zor. Geçmişten beri yaşanan sorunlar aynı şekilde devam etmekle birlikte çağın getirdiği yeni sorunlar da bunlara ekleniyor.

Tüm bu sorunların çözülmesi gerçek anlamda etkin işleyen bir devlet yönetim sisteminin varlığını gerektirdiği halde yakın zamanda böyle bir sistemin kurulabileceğine dair bir işaret veya izin varlığından söz edebilmek oldukça zor. Geçmişten ders alınmış bir anlayışla devlet yönetim sistemimizi yeniden ele almak gerekiyor ama şimdilik bu mümkün de görünmüyor. Mevcut iktidar içine düştüğü bataklıktan çıkmak için çaba gösteriyor ancak artık bu bataktan çıkabileceğini gösteren sanal söylemler dışında inandırıcı göstergeler yok. Zamana oynamak dışında yapabileceği bir şey de yok gibi görünüyor. Onlar da bunu yapıyor. Vatandaş olarak herkesin kişisel bilincini geliştirmesi ve doğru soruları kendisine sorarak çözümler üretmesi, kişisel hayatını çağın şartlarına göre uyumlu hale getirmesi gerekiyor.     

 

 

Mehmet Ali DEMİR

Muhalifbakış

izmirmuhammedali@gmail.com

 

 


 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Eğitimde Müfredat Açmazı

Bizde eğitim denilince okullar, okullar deyince sınıflar, sınıflar deyince de dersler akla gelir. Millî Eğitim Bakanlığı güya ders içerikler...