Memur sendikalarının ilk kurulduğu dönemlerde çok düşük üye
sayısına sahip olan bir sendikanın aradan geçen zaman içinde sayısının on
kattan fazla büyümesinin nedenlerine ilişkin herkesin kendince fikirleri
olabilir. Adı geçen sendikanın gelişmesinin en önemli nedenlerinden başta
geleni siyasi iktidarla yakın ilişki içinde olmasıdır. Sendikanın kuruluşundan
itibaren yönetim kademelerinde bulunanlar zamanla siyasi iktidarın içinde
siyaset yapar hale gelmişlerdir. Bu durum siyasilerle sendika arasındaki yakınlığın
en başta gelen delilidir. Sendika ile siyasal iktidar arasında yakın ilişkiler
personel seçimlerinde de görülmüştür. Eğitim sisteminin içinde yer alan
sendikanın üyelerinin ne kadarının yönetim makamlarına geldiğine ilişkin bir
istatistik olmamakla birlikte görevlendirmelerin büyük çoğunluğunun ki oran
vermek gerekirse yaklaşık % 90’dan fazla bir oranın olduğu hemen herkes
tarafından kabul edilecektir.
Yönetim makamlarında bulunan kişilerin seçim sürecinde
özellikle sendika üyeliğinin şart olarak arandığını hemen herkes kabul
etmektedir. Yönetim makamlarına yapılacak seçimlerin siyaset-sendika ve
bürokrat üçlüsünden oluşan gayri resmi kurul ve komisyonlar aracılığıyla kapalı
kapılar ardında önceden belirlendiğini inkar edecek kişi sayısı neredeyse
sıfıra yakındır. Bu durum sendikacı-siyasetçi işbirliğinin önemli delilleri
arasında sayılabilir.
Bu işbirliğinde sendika kendi adamlarını yönetim makamlarına
yerleştirerek gücünü dışarıya karşı göstermekle menfaat sağlarken siyasetçiler
de oturdukları, dayandıkları toplumsal alt yapıyı güçlendirmekle menfaat
sağlamaktadırlar. Bu karşılıklı menfaat ilişkisi toplumda işbirliğini
kolaylaştırmaktadır.
Özellikle son dönemde ortaya çıkan FETÖ/PDY’nın darbe
girişimi öncesi iktidar-cemaat çatışmasının ilk ortaya çıktığı dönemde siyasetçi-sendika işbirliği önemli bir ivme
kazandı. Cemaat olarak tanındığı dönemde Aktif Eğitim Sen sendikasını kuran
yapılanma o dönemde özellikle Eğitim Bir Sen’de önemli kan kaybına neden oldu.
Aktif Eğitim Sen’i kendisi için önemli bir tehlike olarak gören Eğitim Bir Sen
o dönemde bu sendika ile büyük bir mücadeleye girmişti. Aktif Eğitim Sen’e üye
olanların büyük çoğunluğu Eğitim Bir Sen sendikasına üye idi. Bunlar bu
sendikadan istifa ederek yeni kurulan sendikaya geçmeye başlayınca Eğitim Bir
Sen bundan endişe duymaya başladı. İlk başlarda siyasilerle arası bozuk olmayan
adı geçen yapılanma hükümetle arasının bozulması sonrası önemli bir desteği
kaybetti. Hükümet yapılanma ile mücadelede ihtiyaç duyduğu toplumsal desteği
Eğitim Bir Sen’i yanına çekerek tamamlarken, Eğitim Bir Sen düşmanını yok etme
pahasına Aktif Eğitim Sen’le mücadele ederken güçlenme adına hükümetin yanında
yer aldı. Bu karşılıklı menfaat ilişkisi bu gün de halen devam ediyor. Bu
işbirliğinin yarar veya zararına ilişkin değerlendirmeler ayrı bir yazının
konusu…
Muhalifbakış
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder