1 Temmuz 2017 Cumartesi

Yeni bir baslangic...

            Cumhurbaşkanlığı sistemi veya başkanlık sisteminin tartışıldığı günlerde on sekiz yaşındakilerin siyasete girişini getirecek düzenlemeler ön plana çıkarılarak ülkedeki demokrasinin güçleneceği söylemleri dile getirilirken hiç kimse toplumun eğitimli kesimini oluşturan başta eğitimcilere ve diğer memurlara neden siyaset yasağının devam ettiği sorusunu sormadı. Gerçekten demokrasi geliştirilecekse lise çağındaki çocuklardan çok daha önce toplumda rezerv koymaksızın herkese siyaset serbestisi getirilmesi gerekiyor.

            Özellikle 2002 sonrası yeni siyasal dengelerin ortaya çıkması ile birlikte geçmişte her zaman siyasetin dışında tutulmaya çalışılan kesimler siyasetin merkezine taşınmış gibi göründü. Ancak yeni gelenler de oluşturdukları güç çemberlerinin içine kendileri dışında kimseyi sokmamak için her türlü çareye başvurmaktan kaçınmadılar. Geçmişin mazlumları bugünün zalimlerine dönüştüler. Bu süreçte ülkedeki siyasi muhalefetin yokluğu onların işlerini daha da kolaylaştırdı. Halen de dişe dokunur bir muhalefetten söz edebilmek mümkün görünmüyor. 

            Geçmişten bu güne toplumu yok sayan anlayışlar devre dışı bırakılmış gibi görünürken toplumu oluşturan büyük çoğunluk kendi değerlerini temsil ettiklerini düşündükleri siyasi iktidarın her yaptığına gözü kapalı bir şekilde onay/destek verir durumdadır. Öyle ki yapılan yanlışlıklar dile getirildiğinde hemen karşıtlıkla damgalanılmakta, hatta daha ileri gidilerek dönemin düşman kamplarında yer almakla suçlanmaktadır. Böylesi gözü kapalı teslimiyet içindeki bir toplumsal yapıda muhalif bakışlara çok daha fazla ihtiyaç vardır. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Eğitimde Müfredat Açmazı

Bizde eğitim denilince okullar, okullar deyince sınıflar, sınıflar deyince de dersler akla gelir. Millî Eğitim Bakanlığı güya ders içerikler...