5 Haziran 2018 Salı
Seçimlere Doğru Siyasi Panoramaya Bakış...
Seçimlerin yaklaştığı şu günlerde meydanlar kızışmış durumda. İktidar hiç bir dönemde yapmadığı kadar bu dönemde vaadleri kullanıyor. Bu durum seçim sonuçlarında bazı şüpheli durumların olduğunu gösteriyor. Yani iktidar bu dönemdeki seçimleri o kadar çantada keklik görmüyor. En azından hedeflediği en üst düzey güce ulaşabilmek için daha farklı bir yöntem kullanıyor. Gerçi bu dönemin seçimi diğer dönemlere göre pek çok yönden farklı. Yüzde elli artı bir sistemi bunlardan birisi. Parlamenter sistem olsa idi iktidar yine banko diyebilirdi. Bu seçimlerde göründüğü kadarıyla en azından cumhurbaşkanlığında Recep Tayip Erdoğan ikinci turda da olsa yine başa geçecek gibi görünüyor. Ancak hedef cumhurbaşkanlığı ile birlikte meclis çoğunluğunu da ele geçirmek. Bu durumun ne faydası olacak dememek lazım. En azından cumhurbaşkanı açısından büyük faydası var. Cumhurbaşkanı olarak yürütmenin başına geçince yasamanın farklı bir güç olarak karşısına çıkması çok da istenmeyen bir durum olarak görülüyor. Hem yürütmenin başına geçip hem de yasama çoğunluğunu ele geçirmek elini çok rahatlatacağı kesin. Peki bu durum ülke açısından iyi mi sorusu üzerinde durulması gerekiyor. Eğer benim anlayışım ülke için en iyi diye düşünülüyorsa o zaman bir sorun olmayabilir. Ancak ülkedeki gidişata bakınca bunun çok da iyi bir sonucu olmayacağı anlaşılıyor. Neden denirse en azından 16 nisan referandumu sonrası ülkedeki yaşananlara bakılarak şunu söylemek gerekiyor ki cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi söylendiği gibi ülke demokrasisine katkı sağlamamış gibi görünüyor. Ülkede Recep Tayip Erdoğan'ın her alanda tek hakim olma durumu var. Cumhurbaşkanı iktidar partisinin de başkanı. Milletvekillerini belirleyen tek adam. Parti yetkili kurulları falan deniyor ancak bunlar hikayeden öte bir anlam taşımıyor. AK PARTİ/AKP içinde yetkili kurullarda canhıraş bir tartışma sonrası ülke adına en iyinin belirlendiğini iddia etmek ülkedeki siyaseti, politika işleyişini bilmemek demektir. Olan şu ki yetkili kurullardakiler gelecek kaygısı adına tek hakim güç sahibi olan Recep Tayip Erdoğan'ın ağzına baktığı kesin. Herkes peki efendim diyerek güya üstün iradenin aldığı karara demokrasi kılıfı giydiriyor o kadar. Bu durum ülke açısından hiç de iyi bir gidiş değil. Bu iktidar döneminde devlet gerçek anlamda yıpratılmış durumda. Devleti elinde bulunduran iktidar zümresi gücü kaybetmeme adına siyasi partinin etrafında kümelenmiş durumda. Partinin gücü devletin gücü haline gelmiş durumda. Devleti oluşturan güç odakları bir denge sistemi oluşturmaktan çok uzak. Sistem diye bir şey yok dense yeridir. Bu durum toplumda adalet duygusunu, demokrasi duygusunu rencide ediyor. İşini yürütmek isteyenler iktidara yamanmak zorunda kalıyor. Kimse sesini çıkarmıyor/çıkaramıyor. Bu gidiş iyiye alamet değil. Kamu yararı diye bir şey tamamen iktidara yakın kişilerin yararı haline dönüşmüş durumda. Siyasal muhalefet hala çok güçsüz. En büyük muhalif gücü oluşturan CHP geçmişten beri getirdiği bağajlar nedeniyle hala toplumdaki ön yargıları yıkabilmiş değil. Toplum güvenemiyor. 16 yıldır iktidarın kurduğu sistemden nemalananlar kazanımlarının kaybetmek istemedikleri için var olan sorunları görmezden geliyor, kabul etmese dahi çare yok deyip işleyişi desteklemeye devam ediyor. Bir takım insanlar da din istismarını görmek istemiyorlar. Tüm bunlar iktidarın değirmenine su taşıyanların sayısının hala fazla olduğunu gösteriyor.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Eğitimde Müfredat Açmazı
Bizde eğitim denilince okullar, okullar deyince sınıflar, sınıflar deyince de dersler akla gelir. Millî Eğitim Bakanlığı güya ders içerikler...

-
Din eğitimi konusu ülkemizde en çok tartışılan konulardan birisidir. Din eğitimi konulu tartışmalar ne yazık ki sağlıklı bir zeminde yapılam...
-
İslam tarihi boyunca çağdaş anlamda bir eğitim felsefesi kurma çabası ortaya çıkmadı. Eğitim felsefesi kavramı da aslında yeni bir kavram....
-
Bizde eğitim denilince okullar, okullar deyince sınıflar, sınıflar deyince de dersler akla gelir. Millî Eğitim Bakanlığı güya ders içerikler...